/ /

Aynı Yıldızın Altında

30 Eylül 2013

Tuba Nur Gediman

John Green efsanesi büyüdükçe büyüyor. Amerika’da ve Avrupa’nın büyük bir kısmında en çok konuşulan yazarlardan biri haline geldi John Green. Youtube kanalındaki videolarında ne kadar samimi olduğunu görebiliyoruz zaten. Kitaplarını sevmeyeceğiniz varsa bile size sevdiriyor Green. Çünkü Green’i sevmemek imkânsız gibi bir şey.

 

 

john-green-hostile

Green’in ilk kitabı Alaska’nın Peşinde (Looking for Alaska) dev bir okuyucu kitlesini uyandırmakla kalmamış bir de üstüne birçok ödül almıştı.

 

4 romanın ardından Green 2012 yılında Aynı Yıldızın Altında’yı patlattı. Genç/yetişkin kitleye hitap eden kitap bütün listelerde bestseller oldu, kitabın sevimli kapağı herkesin tumblr sayfasında mutlaka yerini aldı.

 

Bildiğimiz gibi bu günlerde doğaüstü olan her şey revaçta. Vampirler, kurt adamlar, zombiler aramızda yaşıyor gibiler. Trend konular bunlar olunca haliyle filmler ve kitaplar da bunlara yöneliyor.

Aynı Yıldızın Altında’nın farkı da tam burada aslında. Bunca doğaüstü karakterin ve hikâyelerin yanında kitabın ayakları korkusuzca yere basıyor. Gerçek dünyanın gerçekliklerini okuyorsunuz.

 

 

Gelelim kitaba. Kitabın başkahramanı ve anlatıcısı Hazel Grace isminde 16 yaşında kanser hastası bir genç kız. Acayip sıkılsa da ailesini üzmemek için katıldığı bir kanser hastaları destek grubu var. Burada Augustus Waters isimli, 17 yaşında bir çocukla tanışıyor. İki kanser hastası gencin hayatları kesişiyor ve ortaya inanması hiç de güç olamayan, neredeyse nefes alan bir hikâye çıkıyor. Fazla spoiler vermeyeyim çünkü kitap “okunmayı talep ediyor.”

 

okay

 

Bana göre kitabın en güzel yanı metaforlardı. Augustus metaforlara inanan bir genç ve hayatına dahil ettiği bir çok metafor var. Mesela Augustus sigara kullanıyor, öldürücü bir şeyi dudaklarının arasına koyuyor, ama onu yakmıyor, yani ona öldürücü olma gücünü vermiyor. Green’in yazdıkları arasında şüphesiz en sevdiğim kısım buydu. Bir de kitap içerisinde kitap olayı var ki romanı mükemmelleştiriyor gibi bir şey. Hazel’ın çok sevdiği bir kitap var; Peter Van Houten’ın yazdığı Görkemli Izdırap. Bilinmeyen bir sebepten kitap olayların ve hatta bir cümlenin orta yerinde aniden bitiyor (Hazel kitabın anlatıcısı olan kızın öldüğünü düşünüyor çünkü kız çok hasta.) Peter Van Houten da, Görkemli Izdırap da tamamen John Green’in hayal gücünden fırlamış figürler. Söylüyorum, çünkü o kadar gerçek gibi anlatılmış ki cidden böyle bir kitap var mı diye araştırdım, yokmuş. (maalesef!)
Kitabı sevenlere de müjde, Aynı Yıldızın Altında’nın film hazırlıkları tamamlandı ve çekimlere başlandı. Film 2014’te çıkacak ama tam tarihi belli değil (umalım da birçok kitap uyarlaması film gibi hüsranla sonuçlanmasın.) John Green çekimlerin çoğuna katılıyor ve sürekli oyuncularla birlikte vakit geçiriyor. Hep beraber bir haftalarını kanser hastalarıyla beraber geçirmişler ve onlardan birçoğu da yan rollerdeki kanser hastası çocuklar olarak filmde yer alacak. Green’i sevmemek gerçekten imkânsız. Yani cidden, kendi karakterleriyle salıncağa binen kaç tane yazar var ki?

 

johngreen


Yorumlar(1)

  • Yazınızı okuduktan sonra kitabı almak için sabırsızlandım. 🙂 ellerinize sağlık, Tuba Hanım.