/ /

Vicdanlara sesleniş

12 Ocak 2014

editor

Her ne kadar kış aylarında olsak da küresel ısınmayla birlikte dünyanın nevri dönmüş Ocak ayında kendimizi sokaklara atar olmuşuz. Ruhumuz çılgın, iki damla güneş sızsın bir yerlere hemen o sihirli sözcükler dökülüyor dilimizden: Bugün hava çok güzel hadi dışarıya çıkalım. Hele bir de hafta sonuysa aman Allah’ ım, tadından yenmez. Mevsimin şartların ne olduğu önemli değil. Güneşi görelim yeter.

avm

Artan talepten midir, yönetici abilerimiz ablalarımızın isteği midir buna okurken siz karar verin, yeşil alanlarda bir azalma söz konusu İstanbul’da. Ama azalmayan, günden güne daha da güzelleşen bir sahil şeridi takımı var. Bakın, “takım” diyorum. Bir ucundan başlasanız bir süre sonra kafalar karışır ama tezahürat etmekten de asla vazgeçilmeyecek bir takım. Yani biz öyle zannediyorduk tabi. AVM’ler geldi takım ruhu kalmadı ortada. Alışverişinizi yapıp sonrasında dinlenmeniz için her şeyi bünyesinde bulunduran bu yapılar, amacından sapmasaydı daha çok sevebilirdim onları. Buna sebep olan insanlar, insanlarımız… Ah siz yok musunuz siz… Güneşi gördünüz süper, hava da mis gibi ona da tamam. Ama soluğu alışveriş merkezinde almak niyedir? Biri de çıkıp bunu açıklasın. Sonra ben de ona bir çay ısmarlayayım, bu konu burada kapansın. Bunu da yeryüzünde Türk insanından başka yapan var mıdır diye zorladım beyin hücrelerimi. “Ya yapıyorlardır ama bizimkiler gibi değildir” dedi hepsi birlikte. İkiyle çarpıp onayladım ben de bunu.

Bugün Pazar, “Ve ben seni çok özledim” diye şiire, duygusala bağlamayacağım bu güzel havada merak etmeyin. Ama bugün de kalkıp alışveriş merkezine kapattınız kendinizi değil mi? Elini vicdanına koy satırlarımı okuyan insan, yaptın bunu değil mi? Allah iyiliğini versin insanoğlu, ne diyeyim yapmışsın bal gibi daha diyecek söz mü kalır bende?

Gökyüzü, deniz, sahil, ağaçlar, banklar.. “Bunlar AVM’de yer sahibi de benim mi haberim yok acaba?” diye düşünmekten aklımın odalarında sağlam duvar kalmadı. O enkazdan “hay çok yaşa, şerefsizim benim aklıma gelmişti” diyenler kurtarır beni ancak biliyorum. Var öyleleri var da, neredeler kimbilir? Huu hu… Kaçıncı kattasınız? Yürüyen merdiven var mı sokağınızda, sahilinizde? Yürüyen bant da olur. Düşünceleriniz müsaitse onlara misafir olmak istiyorum.

 

cay

 

 

 

 

 

 

 

En yakın sahilde bir bardak çay içelim ve hepimiz bu tatsız hadiseyi unutalım dostum.

 

Editör: Esra Hurma


Yorumlar(0)